Çıkarların Yükselişi, Değerlerin Çöküşü Üzerine

Günümüzde değerler ile çıkarlar arasındaki çatışma, bireylerin davranışlarını etkileyen önemli bir sorun haline gelmiştir.

Günümüz toplumlarında, değerler ile çıkarlar arasındaki çatışma önemli bir sorun olarak öne çıkmaktadır. İnsanlar, çıkarları söz konusu olduğunda değerleri ikinci plana atmakta ve bu durum ahlâkî değerlerin önemini azaltmaktadır.

Çıkarların ön planda tutulması, bireyleri ilkesiz bir anlayışa yönlendirmekte ve bu da toplumsal yozlaşmaya sebep olmaktadır. Ahlâkî değerlerin kaybolması, bireylerin ruhsal durumunu olumsuz etkilemekte ve toplumsal ilişkileri zayıflatmaktadır.

İnsanların vicdanları, çıkarları doğrultusunda hareket etmelerine rağmen, içsel bir rahatsızlık hissetmelerine neden olmaktadır. Bu durum, bireylerin hatalarını başkalarıyla karşılaştırarak rahatlatma çabasına girmelerine yol açmaktadır.

Kur’an, bu konuda önemli bir uyarıda bulunmaktadır. İnsanların çoğunluğa uymalarının, ahlâkî meşruiyet anlamına gelmediğini vurgulamakta ve hakikatin, ilke ve kurallarda aranması gerektiğini belirtmektedir.

Günümüzde, değerler yerine çıkarların ön planda olması, insan ilişkilerini yüzeyselleştirmekte ve bireylerin birbirlerini yalnızca çıkarları üzerinden değerlendirmelerine neden olmaktadır. Eğitim sisteminin de bu durumu pekiştirmesi, bireylerin ahlâkî ve erdemli bir insan olarak yetişmesini engellemektedir.

Sonuç olarak, bireylerin değerleri içselleştirerek yaşamlarına yansıtmaları, toplumsal ilişkilerin sağlıklı bir şekilde sürdürülmesi açısından önemlidir. Bu bağlamda, inanan bireylerin dinî değerlere bağlı kalmaları ve bu değerleri yaşamlarında uygulamaları gerekmektedir.

Başa dön tuşu