Biz, cehennemi kâfirler için bir kuşatma yeri kıldık

عَسٰى رَبُّكُمْ اَنْ يَرْحَمَكُمْۚ وَاِنْ عُدْتُمْ عُدْنَاۢ وَجَعَلْنَا جَهَنَّمَ لِلْكَافِر۪ينَ حَص۪يرًا ﴿٨﴾
8- Umulur ki, Rabbiniz size merhamet eder, fakat siz (bozgunculuğa) dönerseniz biz de (sizi aşağılık kılmaya ve cezalandırmaya) döneriz. Biz, cehennemi kâfirler için bir kuşatma yeri kıldık.
Eğer biz müslümanlar Rabbimizin istediği bir hayatı yaşarsak, Ona kulluğa yönelirsek, elbette yardımı ve desteğiyle bizi tekrar diriltecek ve yeryüzünde izzet ve şerefe ulaştıracaktır.
Nitekim aynen öyle de olmuştur. Rasûlullah ve dört halîfe döneminde, en güzel kulluğun yaşandığı dönemlerde müslümanlar yeryüzünün en Azîz ve şerefli insanları oldular. Sonraları kulluklarının gevşemesi dönemlerinde bazen Moğolları, bazen Haçlı seferlerini musallat ediverdi de müslümanlar darmadağın oldular. Tıpkı daha önce Kudüs’ü ve oradaki müslümanları kulluktan çıkmalarının cezası olarak Rabbimiz bir takım zalimlere fırsat verip hallaç pamuğu gibi attırdığı gibi bu sefer de aynı akıbeti müslümanların başına getiriverdi.
Ama ne zaman ki müslümanlar Rablerini hatırladılar, Rablerinin kitabını ve müslüman olduklarını hatırladılar, hemen Rabbimiz onlara yardımını ve desteğini gönderdi de yine yeryüzünde Çin seddinden Atlas Okyanusuna kadar tüm dünyayı onların egemenliğine teslim ediverdi.
İşte Rabbimiz açıkça vaadediyor ki siz dönerseniz Ben de dönerim buyuruyor. Ne zaman ki bizler Allah’la, Allah’ın kitabıyla, Allah’ın elçisiyle, Allah’ın diniyle barışırsak, Allah’a Onun istediği gibi kul olmaya yönelirsek kesinlikle bilelim ki o zaman şu makus kaderimizin değişmesi bir an meselesi olacaktır.
BASAİRUL KUR’AN
Allah teala bu âyet-i Kerimede, Yahudileri uyararak, tevbe etmeleri halinde af kapısının kendileri için açık olduğunu beyan ediyor. Peygamberleri Öldürme ve yeryüzünde fitne ve fesat çıkarma gibi bozgunculuklarına dönmeleri halinde, Allahın da onları öldürterek, esir düşürerek, yerlerini yurtlarını tahrip ettirerek zelil düşüreceğini, ayrıca âhirette kâfirler için kurtulamayacakları bir cehennem ateşi hazırladığını bildiriyor ki herkes bundan ibret alsın ve Yahudilerin durumuna düşmesin.
Ama İsrailoğulları, tekrar yeryüzünde bozgunculuğa kalkışacak olurlarsa, ceza yine hazırdır ve yasa yine yürürlüktedir:
“Fakat, eğer kargaşaya dönerseniz, biz de tekrar cezalandırırız.”
Nitekim İsrailoğulları tekrar bozgunculuğa başlamışlardı. Yüce Allah da ceza olarak müslümanları onların başlarına musallat etti. Onları bütün Arap Yarımadası’nın dışına sürdüler. Bundan sonra yine bozgunculuk yaptılar. Bu sefer de başka kulları başlarına musallat etti. Böylece günümüze kadar geldiler. Bu asırda ise “Hitler” başlarına musallat oldu. Bugün de “İsrail” olarak tekrar bozgunculuğa başladılar. İsrail, oranın sahibi olan Araplar’a işkencenin binbir çeşidini tattırdı. Yüce Allah kesin olan vaadini doğrulamak ve değişmeyen yasasını yürürlüğe koymak için onlara azabın en acısını tattıracak bir milleti gönderecektir. Hiç şüphesiz yarın, bekleyeni için çok yakındır!..
Surenin akışı, ayeti kerimeyi kâfirlerin ahiretteki akıbetlerini bildirerek tamamlıyor. Zira kâfirlerin sonu ile bozguncuların sonu arasında bir benzerlik bulunuyor:
“Biz cehennemi kâfirler için içinden çıkılmaz bir kale yaptık.”
FİZİLALİL KUR’AN