Arakçi: Her Olasılığa Her Duruma Hazırlıklıyız

Arakçi, İran’ın nükleer programı konusunda adil ve dengeli müzakerelere hazır olduğunu belirtti. Şu anda Avrupa’nın üç ülkesi ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile yeni bir müzakere çerçevesi oluşturmak için görüşmelerin devam ettiğini söyledi.

ABD ile dolaylı müzakerelere başlama şartını, Amerikalıların müzakereler sırasında herhangi bir askeri saldırıda bulunmayacaklarına dair güvence vermesi olarak açıkladı. Müzakerelerin karşılıklı çıkarlara dayalı olması gerektiğini vurgulayarak, “Askeri saldırılarla elde edemediklerini müzakereler yoluyla gerçekleştirebileceklerini düşünüyorlarsa, bu müzakereler gerçekleşmeyecektir” dedi.

İsrail ile Bölgesel Gerilim ve Potansiyel Çatışma
İsrail ile yeni bir çatışma olasılığı sorulduğunda Aakçi, “Her şeyin bir olasılığı var ve her duruma hazırız” yanıtını verdi. “12 günlük savaş”ın, askeri seçeneğin İsrail için başarısız olduğunu kanıtladığını, ancak İsrail’in bu senaryoyu tekrarlaması halinde daha güçlü bir karşılıkla karşılaşacağını belirtti.

İsrail’i, petrol tesislerini hedef alarak “petrol savaşı” başlatmaya ve bölgeyi gerilime sürüklemeye çalışmakla suçladı. Körfez ülkelerinin asıl endişesinin İran’a değil, İsrail’in politikalarına yönelmesi gerektiğini savundu.

Gazze ve Filistin’e Destek
İslam İşbirliği Teşkilatı dışişleri bakanları toplantısında Gazze’ye pratik destek çağrısı yaptığını belirten Irakçi, Gazze halkının bildiri ve kararlardan ziyade somut yardıma (gıda, su, ilaç) ihtiyacı olduğunu söyledi. İsrail ile ilişkisi olan İslam ülkelerine bu ilişkileri ve ticareti durdurma çağrısında bulundu.

Bölge Ülkeleriyle Yakınlaşma
Son olayların, bölgenin asıl düşmanının İsrail olduğunu kanıtladığını ifade eden Irakçi, İran’ın yeni hükümetinin bölge ülkeleriyle güven inşa etmek için büyük çaba harcadığını söyledi. Geçen yıl Suudi Arabistan Veliaht Prensi Prens Muhammed bin Selman ile üç kez bir araya geldiğini, bunun iki ülke tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir durum olduğunu vurguladı. Mısır ve Ürdün gibi diğer ülkelerle de ilişkilerin yakınlaştığını belirtti.

Lübnan ve Suriye Dosyaları
İran’ın Lübnan’ın iç işlerine müdahale etmediğini, ancak tüm ülkeler gibi görüşlerini dile getirme hakları olduğunu savundu. Hizbullah’ın silah bırakması konusunu ise “yüzde yüz İsrail planı” olarak nitelendirdi ve bu kararın Hizbullah’a, Lübnan hükümetine ve halkına ait olduğunu söyledi.

Suriye konusunda ise İran’ın Suriye’nin toprak bütünlüğünden ve egemenliğinden yana olduğunu, herhangi bir bölünme çabasına karşı çıktığını belirtti. Yeni Suriye hükümetiyle henüz bir iletişim kurmadıklarını, ancak ilişkilerin Suriye’nin çıkarına olacağına karar verdikleri zaman konuyu değerlendireceklerini ifade etti.

İran-Suudi Arabistan İlişkileri ve Ekonomi
Irakçi, Suudi Arabistan’ı “bölgenin ve İslam dünyasının büyük bir devleti” olarak nitelendirdi ve bölgedeki istikrar ve barışın iki ülkenin iş birliğine bağlı olduğunu söyledi. İlişkilerin siyasi alanda ilerlediğini, ancak ekonomik kapının yeterince açılmadığını ve bu alanda daha fazla ortak planlamaya ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Suudi yatırımcılar için İran’da petrol, gaz ve diğer sanayilerde karlı yatırım fırsatları olduğunu vurguladı.

Diplomatik İyimserlik
Bölgenin geleceği hakkında iyimser olduğunu söyleyen Irakçi, “Diplomatlar her zaman iyimserdir” dedi. Özellikle İran ve Suudi Arabistan arasında iş birliği sağlanması halinde, bölgenin istikrar, barış ve refah içinde bir geleceğe sahip olacağına inandığını ifade etti.

Başa dön tuşu