Fransa’da her 10 Müslümandan 8’i ırkçı nefrete maruz kalıyor

Elodie Farge | Middle East Eye | Tercüme: Mepa News
Yeni bir kamuoyu araştırması Fransa’da Müslümanları hedef alan ayrımcılık ve ırkçılığın boyutlarını ortaya koyarken, ankete katılanların yüzde 82’si ülkede Müslümanlara yönelik nefretin yaygın olduğunu, yüzde 81’i ise son on yılda bunun ciddi oranda arttığını belirtti.
Anket şirketi Ifop tarafından ülkede yaşayan bin Müslümanı temsil eden bir örneklem üzerinde gerçekleştirilen ve Salı günü yayınlanan anket, kısa bir süre önce kurulan Fransa’da Müslümanlara Karşı Ayrımcılık Gözlemevi tarafından yaptırılmıştır.
Araştırmaya katılanların üçte ikisinin (yüzde 66) son beş yıl içinde ırkçı davranışlara maruz kaldıkları görülüyor ki bu oran Fransa nüfusunun genelinden (yüzde 20) ve diğer dinlere mensup kişilerden (yüzde 18) çok daha yüksek.
Irkçı davranışlar, başörtüsü takan kadınlara (yüzde 75), 25 yaşın altındaki kişilere (yüzde 76), aksanı olan Müslümanlara (yüzde 81’in üzerinde) veya Sahra altı kökenlilere (yüzde 84) karşı daha sık görülmektedir.
Ayrıca, Fransa’da yaşayan her üç Müslümandan ikisi daha önce bir tür dini ayrımcılığın kurbanı olduğunu söylemekte.
Bu durum en çok iş ararken (yüzde 51), polis kontrollerinde (yüzde 51) ve konut ararken (yüzde 46) yaşanıyor.
Ifop’a göre “devletin tarafsızlığını somutlaştırması gereken” kamu hizmetleri bile “normalleştirilmiş ayrımcılığın” yaşandığı yerler.
Araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 36’sı kamu idaresi görevlileri, yüzde 29’u sağlık çalışanları ve yüzde 38’i okul öğretmenleri tarafından ayrımcılığa maruz kaldıklarını söylüyor.
Ayrımcılık,
aksanın belirgin olması, dezavantajlı bir mahallede yaşamak, genç olmak veya başörtüsü takmak gibi faktörlerle daha da kötüleşebilmekte.
Bu rakamlar diğer dinlerin mensuplarına kıyasla üç ya da dört kat daha yüksektir.
Sonuçların ardından, araştırmayı yaptıran Paris Büyük Camii’nin yöneticisi Chems-Eddine Hafız, “Müslüman düşmanlığına tepki verilmesi” çağrısında bulundu.
“Müslüman düşmanlığı ile mücadele bir toplumsal talep değildir. Bu bir ulusal güvenlik ve cumhuriyetin bütünlüğü meselesidir” dedi Hafız.
“Çünkü vatandaşları arasında böylesi bir eşitsizliğin gelişmesine izin veren bir Cumhuriyet, kendi temellerine ihanet etmiş olur.”
“Kolektif kaygı”
Ifop Siyaset ve Güncel Olaylar Bölümü Direktörü Francois Kraus, “bu ayrımcı olgularda dinin rolünü tam olarak ölçmek zor olsa da, İslam karşıtlığı ayrımcılığın kesişimselliğinin oldukça açık olduğunu” belirtti.
“Müslüman düşmanlığı, Fransız Müslümanların hayatlarının her alanındaki sosyal deneyimlerini yapılandırmaktadır. Bu da kolektif kaygı yaratıyor” diye ekledi.
Ankete göre, her iki Müslümandan biri (yüzde 51) dinleri nedeniyle saldırıya uğramaktan korktuğunu söylerken, peçeli kadınların yüzde 66’sı bu korkuyu taşıyor.
Müslümanların yüzde 75’i gelecekte Fransa’da yaşayan tüm Müslümanlara yönelik nefretin artmasından korkarken, yüzde 64’ü dini özgürlüklerinin kısıtlanmasından endişe duyuyor.
Bu oran peçeli kadınlar için yüzde 81’e ulaşmaktadır, zira ülke okuldan spora kadar bir dizi alanda başörtüsü ve İslami olarak algılanan diğer giysileri yasaklamak için çeşitli önlemler almıştır.
5 ila 6 milyon arasında Müslüman’ın yaşadığı Fransa’da Müslüman karşıtı eylemler son yıllarda önemli ölçüde arttı. İslamiyet Fransa’da en büyük ikinci din konumunda.
Temmuz ayında İçişleri Bakanlığı, Ocak ve Mayıs 2025 tarihleri arasında Müslüman karşıtı eylemlerde 2024 yılına kıyasla yüzde 75’lik bir artış olduğunu kaydetti.
Bu olguyla mücadele etmek için Paris Büyük Camii, Ifop ile işbirliği içinde Fransa’da Müslümanlara Karşı Ayrımcılık Gözlemevi’ni kurdu. Gözlemevinin misyonu, ülkedeki Müslümanların maruz kaldığı ırkçılık ve ayrımcılığı “STK’lar veya kolluk kuvvetleri tarafından toplanan basit şikâyet veya tanıklıklardan daha kapsamlı bir şekilde” ölçmektir.
Ankete göre, her üç Müslümandan sadece ikisi ayrımcılık vakalarında kolluk kuvvetlerine şikayette bulunmayı düşünmekte.
Kaynak: Mepa News