Onlar için hüzne kapılma ve kurmakta oldukları hileli-düzenlerden dolayı da sıkıntıya düşme

 

وَاصْبِرْ وَمَا صَبْرُكَ اِلَّا بِاللّٰهِ وَلَا تَحْزَنْ عَلَيْهِمْ وَلَا تَكُ ف۪ي ضَيْقٍ مِمَّا يَمْكُرُونَ ﴿١٢٧﴾

127- Sabret; senin sabrın ancak Allah(ın yardımı) iledir. Onlar için hüzne kapılma ve kurmakta oldukları hileli-düzenlerden dolayı da sıkıntıya düşme.

اِنَّ اللّٰهَ مَعَ الَّذ۪ينَ اتَّقَوْا وَالَّذ۪ينَ هُمْ مُحْسِنُونَ ﴿١٢٨﴾

128- Şüphe yok Allah, korkup sakınanlarla ve iyilik edenlerle beraberdir.
 

 

Sabretmeye ve nefsi kontrol altına almaya yardım edecek olan O’dur. Ancak O’na yönelmek, insanın misillemede bulunması ve belirlenen ölçüler dahilinde kısas isteme gibi doğal isteklerini kontrol ve garanti altına alabilir. Kur’an-ı Kerim, Peygamberimizin -salât ve selâm üzerine olsun- insanların doğru yola gelmediklerini gördüğünde de üzülmemesini, kendisinin bir misyonu olduğunu ve bu görevi de yerine getirmekle sorumluluktan kurtulduğunu öğütlüyor. Sapıklığın ve doğru yola gelmenin Allah’ın elinde olduğunu, Allah’ın nefisleri yaradılışlarında, yeteneklerinde, yönelişlerinde, doğru yola veya sapıklığa yönelişlerinde işleyen yasasına göre gerçekleştiğini hatırlatıyor.

     FİZİLALİL KUR’AN

Allah muttakilerle beraberdir. Muhakkak ki Allah kendisiyle yol bulan, kitabıyla, diniyle yol bulan kimselerle, hayatlarını Allah için yaşayanlarla beraberdir. Evet Allah’ı görüyormuşçasına Allah’a kulluk eden, sürekli Allah kontrolünde olduklarının şuuru içinde olanlar yaşadıkları bu hayatta Allah’la beraber oldukları gibi,  yaşadıkları bu hayatın sonunda yine Allah’la beraber olacaklardır.

Ayetteki Temel Vurgular:

“Sabret! Senin sabrın ancak Allah’ın yardımı iledir.” (Vesbir vemâ sabruke illâ billâh). Bu ifade, sabrın insan iradesiyle tek başına gerçekleştirilebilecek bir eylem olmadığını, aksine Allah’ın desteği ve lütfu sayesinde mümkün olabileceğini belirtir.

Ayet genel olarak, müminlerin zorluklar karşısında sabırla, tam bir tevekkül ve teslimiyet içinde olmalarını öğütler.

Bu ayet Hz. Peygamber’in yaşadığı zorluklar bağlamında, her dönemdeki müminlerin de benzer sınavlardan geçebiler ve bu ayet onlara da yol gösterir. Sabır, pasif bir bekleme değil, aksine Allah’a dayanarak aktif bir mücadele ve direniş halidir.

Ayette geçen “takva” ve “ihsan” kavramları:

Takva: Bu kavram, sadece Allah’tan korkmak olarak değil, aynı zamanda O’na karşı sorumluluk bilinciyle hareket etmek, yasaklarından sakınmak ve emirlerine uymak olarak ele alınır.

İhsan: Bu ise, yapılan her işi en güzel ve en iyi şekilde yapmak, iyilik ve güzellikleri sadece Allah rızası için gerçekleştirmek anlamına gelir.

Dolayısıyla ayet, Allah’ın, kötülüklerden sakınan ve her işini güzel yapanlarla birlikte olduğunu, yani bu kişilerin Allah’ın yardımını, rahmetini ve inayetini kazandığını ifade eder.

Kısacası, ayet, müminlerin hem Allah’a karşı sorumluluk bilinciyle yaşamaları hem de her alanda en iyiye, en güzele ulaşmayı hedeflemeleri gerektiğini vurgular.

MEHMET OKUYAN TEFSİRİ

Bu sûreyi de burada bitirmiş oluyoruz. Rabbim hepimizi razı olduğu biçimde iman eden ve bu imanıyla hayatını düzenleyen salih kullarından eylesin.  Sübhanekallahümme ve bihamdik, eşhedü en lâ ilahe illâ ente, estağfiruke ve etûbu ileyke. Vel hamdü lillahi Rabbil âlemîn.

 NAHL SURESİ’NİN SONU

Başa dön tuşu