Diyanetin hutbeleri CHP’li laiklere dert olmaya devam ediyor!

HAKSÖZ HABER
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yayınladığı son cuma hutbesinde, kısa ve şeffaf kıyafetlerin Allah’ın örtünme emrini ihlal ettiği ve “giyinik çıplaklık” olarak tanımlandığı ifadeler bazı kesimlerde laik atak krizine sebep oldu.
Hutbede ayetler üzerinden verilen örnekleri hedef alan CHP’li Aylin Nazlıaka, “Giydiğimiz kıyafet, bedenimiz, tercihlerimiz, hayatımız bize ait! Laiklik kırmızı çizgimizdir. Kadınlar ne Diyanet’e ne iktidara sığar!” açıklaması yaparak, laiklik kisvesi altında Din’e müdahale etme alışkanlığını devam ettirdi.
İnsan bedeninin teşhirinin önlenmesi ve aşırı çıplaklıkla mücadeleyi “laiklik karşıtı” unsurlar olarak gösteren bu zihniyet, sözde çağdaşlık adı altında çıplaklığı ve teşhirciliği ise insanlara empoze etmekten geri durmuyor.
Hutbeye yönelik eleştirilerle ilgili açıklama yapan Tüm Din Hizmetlileri ve Görevlileri Derneği Genel Başkanı Metin Kaçar şunları söyledi:
Günümüzde, dünyanın birçok gelişmiş ülkesinde dahi teşhirciliğe ve uygunsuz kıyafetle kamusal alanda dolaşmaya yönelik çeşitli yasal sınırlamalar getirilmekte; toplumun huzurunu, görsel çevresini ve ahlaki yapısını korumaya yönelik tedbirler alınmaktadır. Bu durum, aslında modern dünyanın da insanın yaratılışına uygun mahremiyet ihtiyacını teslim ettiğini göstermektedir. İslam, insanın onurunu ve mahremiyetini gözeten bir din olarak, bireyin kamusal alandaki tutum ve davranışlarında da edep ve iffet sınırlarını gözetmesini öğütler. Giyim-kuşam, sadece bireysel bir tercih değil, aynı zamanda toplumla kurulan ahlaki bir sözleşmenin parçasıdır. Bu bağlamda örtünme, kadim bir değer olarak sadece dinî bir emir değil; aynı zamanda toplumun manevi dokusunu koruyan bir erdemdir. Toplumumuzun kendi örf, değer ve inançları doğrultusunda şekillenen giyim anlayışı, çağdaşlıkla çatışmak zorunda değildir. Bilakis, gerçek çağdaşlık; insanın bedenini ve ruhunu iffetle kuşanmasında, özgürlüğü sorumlulukla dengelemesinde saklıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak, bu hassasiyetin hatırlatılmasını sadece dinî bir görev değil; aynı zamanda toplumsal bir sorumluluktur. Bu konularda kim rahatsız oluyorsa olsun bizler İslam’ın emir ve yasaklarını anlatacağız.